Sabah saat. 07.50’de THY İstanbul’dan hareketle, 09.15’te Romanya’nın başkenti Bükreş’e varıyoruz. Pasaport, bagaj ve gümrük işlemlerinin ardından Bükreş turumuza başlıyoruz.
BÜKREŞ, Tuna Nehri’nin Dimbovita kolu üzerinde, yaklaşık 2 milyon nüfuslu çok güzel bir kenttir. Tarihi eserlerin yanı sıra geniş bulvarları, caddeleri, meydanları ile modern yüzü de etkileyicidir. Bu turumuzda göreceğimiz yerlerden bazıları; Bükreş’in en güzel ve en hareketli merkezi olan Cumhuriyet Meydanı, sütunlu cephesiyle dikkati çeken Romanya Büyük Kütüphanesi, Zafer Takı, Bükreş Üniversitesi Binası, Milli Tiyatro, Çavuşesku tarafından yaptırılan Parlamento Binası, Kraliyet Sarayı, Cretulescu Kilisesi, St. Stavropoleos Kilisesini sayabiliriz. Öğle yemeğinden sonra Kent Tarihi Müzesi ve Romanya Sanat Müzesini geziyoruz. Köy Müzesinde ise Romanya’nın Etnografik tarihini ve değerlerini izliyoruz. Turumuz sonrası otelimize transfer.Geceleme otelimizde.
Sabah kahvaltısından sonra bavullarımızı alarak, Romanya’nın önemli bir bölgesi olan TRANSİLVANYA’ya doğru yola çıkıyoruz. Gayet iyi korunmuş ortaçağ şehirlerini görmeye gidiyoruz. SINAIA’da Avrupa’nın en güzel şatolarından biri olan Peles Kalesi ve Şatosunu geziyoruz. Ardından BRAN Kasabasında Drakula Şatosunu görüp, BRAŞOV kentine geçiyoruz. Günümüzde hala Ortaçağ görüntüsünü koruyan şehrin eski sokaklarında yürüyor, Piata Sfatului, Mureşelinor Evi Müzesi, Braşov Tarih Müzesi, Kara Kilise ve şehir surlarını görüyoruz. Ardından, Bukres e donuyoruz.Geceleme otelimizde.
Sabah kahvaltısından sonra Köstenceye dogru yola cikiyoruz.Varisimiza muteakip Kostence şehir turuna çıkıyoruz. Mahmudiye Camii, Tarih ve Arkeoloji Müzesi , Ortodoks Katedrali, Roman Katolik Kilisesi, Ion Jalea Müzesi, Saligny Anıtı, Deniz Feneri ve Surları görüyoruz. Sonra sahil yolunu izleyerek Bulgaristan sınırını geçiyor ve VARNA’ya ulaşıyoruz. Varna’da göreceğimiz yerler arasında; Roma Hamamı, Arkeoloji Kompleksi, Bazilika ve Katedrali sayabiliriz.Turumuz sonrası serbest zaman ardından otelimize transfer.Geceleme otelimizde.
Sabah kahvaltımızı yaptıktan sonra, Karaorman Bölgesinin en büyük şehirlerinden biri ve aynı zamanda Osmanlı İmparatorluğunun ordu karargah merkezlerinden biri olan Shumene ‘ne (ŞUMNU’ya ) gidiyoruz. Çandarlı Ali Paşa tarafından Osmanlı topraklarına katılan Şumnu’da epeyce bir Türk nüfusu yaşamaktaydı. Efsanevi güreşçimiz Koca Yusuf’ta Şumnu’ludur.
Panoramik sehir turumuzda Şerif Halil Paşa Camiini ve Medresesini görüyoruz. Aynı zamanda Tombul Camii olarak tanınan bu yapı, 1741 yılında Balkanlar’ın ikinci büyük camii idi. Öyküsünü bir biçimde hepimiz duymuşuzdur; “Ben sana paşa olamazsın demedim, adam olamazsın dedim” diyen babayı memnun etmek için yapıldığı ve bu konuşmanın Şerif Halil Paşa Camiinin önünde geçtiği rivayet edilir. Yine Şerif Halil Paşa tarafından yaptırılan Kurşun Çeşmesi, Şumnu Saat Kulesi de göreceğimiz eserler arasında..
Şumnu’dan ayrılınca, aynı bölgede, “pehlivanlar şehri” olarak tanınan RAZGRAD’a gidiyoruz. Panoramik şehir turumuzda Etnografya Müzesini, Tanzimat Döneminin karakteristiği Saat Kulesini, 1860’da yapılan Mucizeci Aziz Nikolas Kilisesini ve İbrahim Paşa Camiini görüyoruz. İbrahim Paşa Camii, Balkanlar’ın en büyük camisi olarak bilinmekle beraber günümüzde pek iyi bir durumda sayılmaz. 19. Yüzyılda yapılan Varosha mimari kompleksini de gördükten sonra, Bulgaristan’ın en eski ve en güzel şehirlerinden biri olan VELIKO TARNAVO’ya gidiyoruz. Geceleme otelimizde.
Sabah kahvaltısından sonra panoramik şehir turuna başlıyoruz. Ulusal Müze ve Kırk Azizler Müzesini ziyaret ediyor, Tsarevets Kalesine çıkıyoruz. 1965 yılında Bulgaristan tarihindeki önemi nedeniyle Veliko “büyük” unvanı ile onurlandırılan bu eski şehirde, Osmanlı Döneminde her dinden toplumlar barış içinde yaşamışlar. Veliko turundan sonra Osam Gölü çevresinde bulunan ve Osmanlı döneminde Balkanların en önemli merkezlerinden biri olan Kel Aliço’nun ve Tarihçi Ahmet Cevdet Paşa’nın memleketi LOVECH (Lofça) şehrine gidiyoruz. .Lovech’te panoramik sehir turumuzu tamamladıktan sonra Tuna nehri kıyısındaki Plevne’ye doğru yola çıkıyoruz. PLEVNE’ye varınca, Osmanli – Rus savasını anlatan Panorama Müzesi’ni geziyoruz. Turumuzu tamamladıktan sonra SOFYA’ya hareket ediyoruz.Geceleme otelimizde.
Otelde sabah kahvaltımızı yaparak, Sofya şehir turuna çıkıyoruz. Panoramik şehir turumuzda görülecek yerler arasında; Balkanların en büyük kilisesi olan Alexsander Nevski Katedrali, Milli kütüphane, Sofya Üniversitesi, eski Kraliyet Sarayı, neo klasik stilde yapılmış olan Milli Bulgar Tiyatrosu, Arkeoloji Müzesi, Eski Sofya – Sendika şehri, Rotonda Kilisesini sayabiliriz. Meclis binasının yanından yürüyerek Sofya Heykeline panoramik bakış ve fotoğraf molasının ardından, Sofya’nın simgesi olan Banyabaşı Camiini ziyaret ediyoruz. Sofya’ya kadar gelmişken Kadınlar Pazarını da görmek istiyoruz. Sonra Sırbistan sınırını geçerek BELGRAD’a gidiyoruz. Geceleme Belgrad’taki otelimizde.
Sabah kahvaltısından sonra, Voyvodina- Novi Sad-Subotica-Palic turu için otelimizden ayrılıyoruz. Ekonomik olarak Sırbistan’ın en gelişmiş bölgesi olan VOYVODİNA’da önce Novi Sad’ı görüyoruz. Burada yürüyerek yapacağımız turda Özgürlük Meydanı, Svetozar Miletiç Heykeli, Katolik Katedrali, Ortodoks Aya Yorgi Katedrali, Aya Nikola Kilisesi ve Sinagogu görüyoruz.
Ardından, mimarisiyle ün salmış olan SUBOTICA’ya gidiyoruz. Göreceğimiz yerlerden bazıları; Granska Kanca, Fransisken Kilisesi ve Sinagog..
Bugünkü turumuzun son durağı, göl kenarında bir keyif noktası olan PALIC! Subotica’ya 8 kilometre mesafede olan Palic, Sırbistan’ın önde gelen turistik ve tatil merkezlerinden biridir. Palic aynı zamanda her yaz gerçekleşen Avrupa film festivali ile de ünlüdür. Bu güzel kasabada serbest zaman verdikten sonra, BELGRAD’a dönüyoruz. Geceleme otelimizde.
Sabah kahvaltısından sonra, otelle ilişiğimizi kesip bavullarımızı alıyoruz. Öncelikle panoramik bir Belgrad şehir turu yapıyoruz. Göreceğimiz yerleri sayacak olursak; Kale Meydanı, Askeri Müze, İstanbul Kapı, Saat Kulesi, Damat Ali Paşa Türbesi, Zindan Kapı, Leopoldov Kapı, Sokullu Mehmet Paşa Çeşmesi, Stefan Lazerevic Anıtı, Nebojsa Kulesi, Saborna Kilisesi, Cumhuriyet Meydanı, Terazi Meydanı ve Taş Meydan..
Belgrad şehir turundan sonra ZEMUN ve AVALA KULESİ’ni görmeye gidiyoruz. Önce Zemun’u görüyor sonra, mimar Ugljesa Bogunovic ve Slobodan Janjic tarafından tasarlanmış olan Avala Kulesi’ne gidiyoruz. 203 m yükseklikte, tabanı eşkenar üçgen şeklinde ve “üç ayak” üzerinde planlanan kule için “Sırp tripodu” da denmektedir. Dünya üzerinde bu prensip üzerine inşa edilmiş olan sadece birkaç kule vardır.
Akşam üzeri havalimanına giderek, saat 20.20’de THY ile İstanbul’a uçuyoruz. Saat 23.05 de İstanbul’a varıyoruz.